10 Aralık 2011 Cumartesi

rüyamda seni gördüm.

O kadar şekerdi ki hiç birşey söyleyemedim.. yavrumun fermuarı açıktı, sevimli sevimli arkadaşlarıyla konuşuyordu, gidip nasıl deseydim fermuarın açık kalmış diye. hani böyle sevgilim olsun dediğim cinsten değil de daha çok oğlum olsa böyle olsa sarsam alsam kolumun altına dediklerimden..
ayrılık bana yeni bir şey daha farkettirdi, ben ki insanları inceleyip onlara hikayeler yazmaktan inanılmaz keyif alan hatun yıllardır insanlara bakmaz olmuşum. hep bir mesaj attı mı, acaba şimdi nerde, yemeğini yedi mi, uyandı mı, dişçiyle randevusu nasıl geçti, sınavı nasıldı, sunum da heyecanlandı mı, yau sanane be kızım koskoca adam bilmiyor mu nasıl yaşayacağını. bilmiyor anacım bunların bazı cinsi böyle işte hep bir kadın baksın onlara hep bir kadın düşünsün onları derken ben benlikten çıkmışım haberim olmamış.
sonuçta 2 haftadır önümde oturan bu şirin mi şirin çocuğu bir anne oğluna nasıl hayransa öyle bakıp bakıp duruyorum, acaba hoşlandığı bir kız var mı diye bakışlarını takip etmeler, bir kızın çatalı uluorta meydan da iken anında kafamı çevirip o da gördü mü gördüyse bakma süresi ne kadardı, acaba o an kızla ilgili fantezi kurdu mu diye düşünüp duruyorum, tabi arada derste dinliyorum yaani o kadar da değilde.. gerçi bir yandan bide kızların şu çatal gösterme, popo lobu meydanda gezme olayı var ki nasıl ifritim. sen giyin, süslen, parfümünü sala sala göster kendini, kızın teki açmış çatalı tüm gözler orda, e ben de açaydım çatalı ne diye saatlerimi verdim kuaförde, banyoda. son moda da loblar meydanda şu taytlar çıktı çıkalı. tayt dediğin bana kışları külotlu çorap görevi gören şeydir, bi de yakında yogaya başlıcam sanırım orda lazımmış işte. ne diye okulda, barda, restoranda loblar meydanda gezersiniz de millet bir tek size bakar, kevaşelik resmen bu. ben giysem dolansam ortada otobüste metrobüste tacize uğrarım ancak, dönüpte bakan olmaz o loblara valla billa.
yoga da demişken yau ben yıllar yılı yoga yapanlarla dalga geçtim, ne ula öle tütsü kokuları içinde uğuldayarak el-kol hareketleri, ya bunlar entel dantellerin uydurduğu, evde kalmışların, mastürbasyon yapmayı beceremeyenlerin kendi kendilerine uydurdukları bişey derken, içimde bir yoga aşkı varmış ki dillere destan bir aşkmış yeni haberimiz oldu. gideceğiz bakalım haftaya huzur bulmaya. gerçi bu aşk fitnesstan üşenen, ıyyy ne öyle terli terli zaten otobüsle dolmuşla gidecem o zıpçıktı fitness centerlara çok da paraymış yavrukuşum beni bozar bu işler diye şakıyan bir bünyenin ürünü ama olsun işte heveslendim bir kere.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder